AB, Rusya karşısında zayıf kaldı, Referans, 01.12.2006

Rusya Federasyonu-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, Rusya’nın sürekli olarak meydan okuması nedeniyle AB’nin hiç de alışkın olmadığı bir düzlemde seyrediyor. AB’nin, 1990’larda yeni “pazar ekonomisi” Rusya’yı, AB normları ve ekonomik modeliyle boyunduruğu altına alabileceğini sanarak başlattığı süreç bugün yanlış bir sokakta bulunuyor. AB’nin Rusya algısı ve Rusya ile ilişkilerdeki teşhis ve tedavi yöntemleri birer birer boşa çıkıyor. Öncelikle, küresel siyasette ciddi bir pratiği ve rolü olmayan AB’nin ve bugünkü AB liderlerinin, bir dönemin süper gücü Rusya ve bu geleneği bizzat yaşamış Putin ile aynı kalitede siyaset yapmalarının beklenmemesi gerektiğini belirtelim. Bugün AB Rusya ticari ilişkilerinde, Rusya lehine verilen yıllık 50 milyar euroluk açık ve AB’nin enerji tedariğini güvence altına alabilmek için Rusya’ya yalvarır bir politika izlemesi AB’yi Rusya karşısında güç durumda bırakıyor.

AB üyelerinin her birinin ayrı ayrı Rusya algısına sahip olması, özellikle Polonya gibi bazı yeni üyelerin Rusya ile ilişkilerde bazen eski hislerinin etkisiyle radikal çıkışlar yapması dikkat çekiyor. Putin, siyasi açıdan cüce görünümlü AB ile nasıl baş edilebileceğini gayet iyi biliyor. Rusya’nın Polonya’nın çıkışlarına gecikmeden, bu ülkeden yaptığı et ithalatını yasaklayarak yanıt vermesi ve 2007’de AB’ye katılacak olan Bulgaristan ve Romanya’daki hayvan sağlılığı standartlarının düşük olduğu gerekçesiyle, AB’den 1 Ocak’tan itibaren her türlü hayvansal ürün ithalatını yasaklamayı düşündüğünü belirtmesi Rusya ile AB arasındaki ticareti olumsuz yönde etkileyebilme inisiyatifinin de artık Rusya’da olduğunu anlamına geliyor. AB, Rus sermayesinin özellikle de Gazprom’un Avrupa’ya açılım stratejisinden büyük rahatsızlık duyuyor ancak, aynı AB, Rusya’nın kendi enerji piyasasını AB şirketlerine açmamasını karşılıklılık ilkesini dahi bir tarafa bırakarak şiddetle eleştiriyor.

Geçtiğimiz günlerde, AB yetkilileri Rusya’ya yönelik eleştirilerini 3 başlık altında toplamışlardı. Rusya ekonomisinde devlet kapitalizminin giderek güçlenmekte olduğunu vurgulayan AB kaynakları, Rusya enerjisine yönelik bağımlılığın artmasından duydukları endişeyi ve Rusya’nın evrensel batı değerlerine uyumda zorlandığını açıklamışlardı. Bu açıklamalar Putin’i çok sinirlendirdi. Rus medyasındaki haberlere göre, enerji bağımlılığı konusunu sürekli olarak gündemde tutanları aslında, Avrupa’yı bölen hatların yaratıcıları olarak gördüğünü ifade eden Putin, AB’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını tehlike olarak görenlerin, AB Rusya ilişkilerini siyah beyaz bir perspektiften izlediklerini ve bu ilişkiyi modası geçmiş bir “dost düşman” modeline indirgediklerini belirtti. Putin ayrıca, bu basmakalıp yaklaşımın gerçeklerle bağdaşmadığını da vurgulayarak, bu yaklaşımın Avrupa’da yeni bölünme sınırlarını ortaya çıkartacağını da ilave etti. Karşılıklı bağımlılığın artmasından kimsenin korku duymaması gerektiğini söyleyen Putin, Rusya’nın tarihi ve kültürel açıdan bir Avrupa ülkesi olduğunu belirterek, Avrupa medeniyetinin çeşitliliğinin dikkate alınmasını ve “suni evrensel standartlar” dayatılmasının bir hata olacağını ayrıca, bunun zaten mümkün olamayacağını vurguladı. Putin son olarak, Rusya’nın Avrupa deneyimini paylaşmaya hazır olduğunu ancak, Rusya’nın da Avrupa ile paylaşacak deneyimleri bulunduğunu belirtti.

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s