A. Sadi Ulusoy’un ardından… Referans, 07.04.2006

Tunus’ta geçirdiği bir trafik kazası sonucu kaybettiğimiz Tunus Büyükelçiliğimiz Ticaret Müşaviri A. Sadi Ulusoy’u 3 Nisan günü son yolculuğuna uğurladık. Sadi, eşini, 6 yaşındaki oğlu Ata’yı ve 11 aylık kızı Sahra’yı geride bırakarak 42 yaşında aramızdan ayrıldı.
Bu elim kayıp, başta mensubu olduğu Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) olmak üzere, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) sekreteryası, Türk Tunus İş Konseyi ve iş dünyası tarafından büyük bir üzüntüyle karşılandı.

Sadi DTM’nin sevilen kariyer (meslek) memurlarından birisiydi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra iktisat – işletme yüksek lisans derecesi almıştı. Daha sonra, Fransa’da Avrupa Birliği tarım politikaları konusunda ihtisas da yapmıştı. Mesleki açıdan donanımlı, İngilizce ve Fransızca dillerini bilen, AB mevzuatı ve özellikle AB tarım politikaları konularında Türkiye’nin yetiştirdiği önemli uzmanlardan birisiydi. DTM’deki görevi esnasında ülkemizin diğer ülkelerle yaptığı ticaret müzakerelerinde ve ticaret anlaşmalarında çok önemli görevler üstlenmiş, katkılar sağlamıştı. Tarım politikaları üzerine yazdığı makaleler ve çeşitli platformlarda yaptığı sunuşlar, AB’ye katılım sürecindeki ülkemize önümüzdeki dönemde büyük hizmetler yapacağının kanıtıydı. Hizmetine en çok ihtiyaç duyulacak yıllarda O maalesef artık aramızda olmayacak.

2002 yılında Van’da, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Dış Ticaret Meslek Memurları Derneğince ortaklaşa düzenlenen, benim de katıldığım bir dış ticaret etkinliğine – belki de resmi izin alamadığı için – yıllık izninin bir bölümünü kullanmak suretiyle katılarak, sahip olduğu bilgileri her şart altında paylaşmayı seven bir kişi olduğunu göstermişti. AB ve tarım gibi bana çok uzak olan bir konuda yaptığı nefis sunuşla, benim bile konuyu anlayabilmeme olanak sağlamıştı.

Dürüsttü, çalışkandı, güvenilirdi
O klasik kelimeleri Sadi’nin ardından da rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Dürüsttü, çalışkandı, güvenilirdi, vatanseverdi kısaca, Dış Ticaret Müsteşarlığı mensupları elektronik haberleşme grubundaki hemen herkesin üzerinden mutabık kaldığı gibi O ‘adam gibi adamdı’.
DTM’de meslek memuriyeti bilincinin oluşturulabilmesi için çok çaba sarf etti. Meslek hayatı boyunca hep dik durdu. “Maalesef!” idealist bir insandı. Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Uzmanlığı konusundaki idealist görüşleriyle ve kurumsallaşmaya ilişkin çabalarıyla, 2000-2001 yıllarında Dış Ticaret Meslek Memurları Derneği’nin başkanlığını da yürüttü. Ön planda yer alarak bu sürece aktif katkıda bulunma çabası O’nu da zaman zaman hedef haline getirdi.
Sadi, tüm iyi, dürüst ve nitelikli insanlar gibi meslek hayatı boyunca hak ettiği muameleyi göremedi. Ancak, Türkiye’de oldukça zor bir iş olan nitelikli kamu görevlisi olabilmeyi ve öyle kalabilmeyi başaran az sayıdaki insandan birisiydi. Etik ve ahlaki değer yargıları O’nu fırsatçı ve omurgasız bir duruş sergilemekten hep uzak tuttu. İlkeli bir insandı.
Meslektaşları ve mensubu olduğu kurum hiç kuşkusuz, O’nun geride bıraktıklarına sahip çıkacak kurumsal bilince sahipler. Eşine, çocuklarına ve ailesine bir kez daha başsağlığı dilerken, Sadi’ye de bir sitem; bu böyle, bu kadar erken olmamalıydı, ölüm sana hiç yakışmadı Sadi.

Leave a comment