Geçtiğimiz ekim ayında Moskova’daki Amerikan Ticaret Odası’nın, 13 büyük Amerikan firmasının imzasını taşıyan bir mektupla, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üyeliği yolundaki engellerden birisi olan, ABD ile Rusya müzakerelerinin sonlandırılması için Bush ve Putin’e yaptıkları çağrı olumlu sonuç verdi. Rusya ABD anlaşması, üyelik yolundaki son aşama olmamakla birlikte, çok önemli bir aşamanın tamamlanması anlamına geliyor. Rusya’nın, DTÖ üyeliği yolunda sürdürdüğü müzakerelerde şimdi bütün gözler, Kosta Rika, Moldovya ve Gürcistan’a çevrildi.
Bilindiği gibi, Rusya halen bu üç ülke ile müzakere sürecinde bulunuyor. Özellikle, Gürcistan ile Rusya arasında yaşanmakta olan gerginliğin müzakere sürecini nasıl etkileyeceği büyük merak konusu. ABD’nin ve Avrupa Birliği’nin, Gürcistan’ın Rusya’dan müzakere gündeminde olmayan bazı konularda da tavizler koparmasına sıcak bakmakla birlikte, müzakerelerin tamamlanması için Gürcistan’a baskı yapması da bekleniyor.
Çalışma grubu kararı
Öte yandan, ikili müzakerelerin tamamlanması Rusya’yı otomatik olarak üyeliğe taşımayacak. Sonraki aşama, çok taraflı çalışma grubunda (working party) karar alınmasını gerektiriyor. Hatırlanacağı üzere, Çin ikili anlaşmaları tamamlamasına rağmen ancak, 20 aylık bir süre sonunda DTÖ üyesi olabilmişti. DTÖ üyeliği dünya ticaretinde uluslararası saygınlık anlamına geliyor. Sadece 14 yıllık bir geçmişle sosyalizmden kapitalizme geçiş sürecindeki Rusya’nın DTÖ üyeliği bu nedenle ayrı bir anlam taşıyor. Ancak, Rusya’nın saygınlığını pekiştirebilmek için uluslararası ticaret kurallara harfiyen uyan bir davranış sergilemesi gerekiyor. Bununla birlikte, ekonomisi henüz üretim ekonomisinden ziyade enerji ekonomisine dayalı Rusya’da DTÖ üyeliğin etkilerini hemen görmemizin mümkün olamayacağını söyleyebiliriz. Zira, bu gelişme de ayrı bir “geçiş süreci” anlamına gelecek.
Yabancı mülkiyeti
Rusya’nın DTÖ üyeliği, fikri mülkiyet hakları konusunda atılan adımların sonlandırılması ile telekomünikasyon, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde reformların tamamlanması ve bu sektörlerin de yabancı rekabete açılması anlamına geliyor. Artık bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde yüzde 100 yabancı mülkiyet mümkün olabilecek. DTÖ üyeliğiyle birlikte Rusya’nın başta et ve et ürünleri olmak üzere, işlenmiş bazı tarım ürünlerinde gümrük tarife indirimlerine gitmesi bekleniyor. Türkiye açısından daha çok önem arz eden konu ise, sanayi ürünlerinin ithalatında uygulanan gümrük vergisi oranlarında ortalama yüzde 8’lik indirimin gerçekleşecek olması.
Bu gelişme, kuşkusuz ticaretin serbestleştirilmesi açısından büyük önem taşıyor ancak, serbest ticaretin her ihracatçı ülkenin yararına aynı derecede olumlu sonuçlar doğurması beklenmemeli. Bavul ve kargo ticareti vizyonundan kurtulmayı henüz beceremediğimiz için, önümüzdeki dönemde gümrük vergilerinin inmesiyle birlikte Rusya’da daha rekabetçi bir ortamda, kayıt dışılığa dayanan göreceli üstünlüğümüzü hızla kaybetme sürecine gireceğiz. Bu nedenle de, sevkiyat ve ihracata dayalı politikalarımızı terk ederek firmalarımızı yatırımlara yönlendirmek konusunda elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. DTÖ üyeliği hiç kuşkusuz, Rusya’nın yatırım iklimini de olumlu yönde etkileyecek sonuçlar doğuracak. Yatırım alanındaki rekabet de kızışacak.