Giderek kutsal bir anlam verilen ‘ihracat’ kelimesi ile ‘rekor’ kelimesi birlikte anılır oldu.
İhracatta kaydedilen günlük, aylık, yıllık artış oranlarına ve ulaşılan seviyeye göre yazılan başarı hikayeleriyle moral buluyoruz. Bunu yaparken ithalat rakamlarını gözardı edersek moralimiz daha da yükseliyor.
Son yıllarda dikkat çeken en önemli konu, miktar ve fiyat endeksleriyle, ihracattaki ‘miktar’ artışı veya azalmasına dair bilgilerin kullanılmaması. Belki, medya mensuplarının bir bölümünün bu rakamları analiz etme becerisine sahip olmaması nedeniyle, kamuoyu yeterince bilgilendirilemiyor. Analiz yeteneğine sahip bir kısım uzman ise, konuyu doğrudan dış ticaret açığı boyutuyla algılayıp, konuyu cari açık platformuna taşımakta.
Neyi, nereye, nasıl sattığımızı incelediğimizde, ihracattaki büyük resme bakıldığında, ne yapılması gerektiği, stratejimizin ne olması gerektiği hemen ortaya çıkıyor. Bu genel fotoğraf neler yapılması gerektiği konusunda ip uçları veriyor.
Ne Satıyoruz?
87. fasıldaki, ‘Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarı ihracatımız 24 milyar dolar, aynı fasıldaki ithalatımız ise 17 milyar dolar.
72. fasıldaki ‘demir ve çelik’ ihracatımız 8 milyar dolar, aynı fasıldaki ithalatımız 16 milyar dolar.
85. fasıldaki ‘elektrikli makina ve cihazlar’ ihracatımız 8 milyar dolar, aynı fasıldaki ithalatımız 27 milyar dolar.
61 ve 62. fasıldaki ‘örme giyim eşyası ve örülmemiş giyim eşyası’ toplam ihracatımız 15 milyar dolar. Bu iki fasıl toplam ihracatın %10’unu oluşturuyor.
71 fasıldaki ‘kıymetli ve yarı kıymetli taşlar ihracatımız 11 milyar dolar, aynı fasıldaki ithalatımız 17 milyar dolar.
Aşağıdaki tabloyu inceleyerek ihraç ürünlerinin niteliğine göre ülkelerin gelişmişlik düzeyi hakkında fikre sahip olmamız mümkün. Bu açıdan ithalatın kompozisyonunu da dikkate alarak yapacağımız yorumlarda, dış ticaret açığının rakamsal bazdaki ifadesi yerine, ihracata ve ithalata konu olan ürünlerin içerdikleri bilgi ve teknoloji değerlerine göre dış ticaret açığının kapanıp kapanmayacağını kestirebilmeliyiz.
Kaynak: Kavrakoğlu Management Institute eğitim materyali
Nereye Satıyoruz?
İhracatımızın yarısını ilk 10 ülkeye gerçekleştiriyoruz. İthalatımızın yarısını da ilk on ülkeden yapıyoruz. Tıpkı ürün ve ürün grupları bazında yoğunlaştığımız gibi, ihracat ve ithalat yaptığımız ülkeler bazında da bir yoğunluk söz konusu.
Öte yandan, komşularımızın çoğunun geçiş süreci ekonomileri olmaları ve komşularımızın bir bölümündeki siyasi ve askeri istikrarsızlıklar, karşılıklı ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için uygun iş ikliminin mevcut olmadığını ortaya koymaktadır. Bu açıdan yapılan dış politika tercihlerinin dış ticaretimizi genellikle olumsuz yönde etkilediği gerçeği karşısında, ihracat stratejileri oluşturulurken hamasi dış politika söylemlerinin ihracatımızı nasıl etkileyeceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
2017 yılı ihracatımız ve ithalatımızdaki ilk on ülkeyi gösterir tablo aşağıda yer alıyor:
Nasıl Satıyoruz?
Firmalarımızın yurt dışına açılma süreci temel çıkış noktası ihracat pazarlamasına dayanıyor. İç pazar için üretilmiş ürünün öncelikle yakın pazarlarda, komşularımızda satılmasına gayret ediliyor. Uluslararası pazarlama evresine geçebilmiş firma sayımız hala çok az.
Sürdürülebilirlik boyutu firmalarımızın çoğu açısından önem arz etmiyor. İhracat çoğu firma için, firma varlığının sürdürülmesi açısından son şans olarak görülüyor. ‘Satalım da neyi, nasıl, hangi fiyatla satarsak satalım’ mantığı hüküm sürüyor.
Dış ticaret bilincinden yoksun küçük firmaların ve esnafın dış pazarlarda yarattığı imaj sorunu ve ticaret pratikleri ‘Türk Malı’ imajına hala büyük zarar veriyor. İşin garip tarafı, dış ticarette hüküm süren küresel savaşa rağmen hala Türk Malı etiketine vurgu yapan teşvik programları dahi sürdürülüyor. Devlet, vergi numarası olan herkesin potansiyel ihracatçısı olmasını teşvik etmek ve küçük firmaları cesaretlendirmek yerine bu konuda daha çağa uygun stratejiler izlemeli. Öte yandan, dış pazarlarda Türk firmaları arasındaki rekabet sürecinde, birim ihraç fiyatlarının giderek aşağı çekildiği de görülmektedir.
Kim Satıyor?
2017 yılında toplam ihracatımızın %18’ini (27 milyar dolar) sadece 10 firmamız gerçekleştirdi.
2017 yılında toplam ihracatımızın %1.5’nu gerçekleştiren firma sayısı ise 43.883.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2017 yılında toplam 77.730 olan ihracatçı firma sayısının yarısından fazlası toplam ihracatın sadece %1.5’unu gerçekleştiriyor. İşin garip tarafı, hükümet, bu sayının arttırılması için çaba sarf edileceğini açıklıyor.
Milli hedefimiz 100.000 firmaya ihracatçı sıfatı kazandırmak.
İthalatta durum farklı mı?
Aynı dağılım ithalatta da söz konusu.
Sonuç;
İhracat kutsal bir anlam taşımamaktadır. Kutsal bir anlam yüklenmeye çalışılmamalıdır. Aslında yapılması gereken çok basit ancak, hemen her konuda olduğu gibi bu sahada da buram buram popülizm kokuyor, kaynaklar heba ediliyor.