Yeni gündem maddemiz Emasya’nın kalkması….
Üzerinde büyük oranda mutabakat sağlanmış bir konu bu. Büyük bir sorunumuzu daha çözüyoruz.
Amasya’nın imajına zarar vermekten başka bir işe yaramayan bu Protokolün ortadan kalkmasıyla, darbe tehlikesini de ortadan kaldırmış olacağız.
Daha demokratik bir ülke olacağız.
Sanırsınız, bugüne kadar yapılan tüm darbelerin ve darbe girişimlerinin arkasında bu Emasya Protokolü var. Oysa, yapılan herşey Emasya’dan önce yapılmış.
Basit bir protokolü bugün hazmedilemez bir olgu olarak görmek, olsa olsa Türkiye’deki gibi, demokrat olmayı bir meziyet zanneden aydın müsveddelerinin göstereceği bir davranıştır.
Memlekete ve memleketin şartlarına yabancılaşmış, demokrasi bilgisi ortaokul düzeyinde olan zevat, Emasya’nın kaldırılmasından büyük memnuniyet duyacakmış. Bu ‘Protokol’e neden bu kadar değer verildi, anlamak mümkün değil. Türkçe dilinde kaleme alınmış bu protokolden (Orjinali ayrıca sunuyorum, Valilerle ilgili olarak söylenen şeyler külliyen yalan), bu kadar anlam çıkarmak sadece kasıtlı bakış açısına sahip olmayı gerektirir.
Bugüne kadar da buna ses çıkartmamış olmak da, kişilerin demokrasi karekteriyle ilgili ayrı bir ip ucu verir. Aslında, hukukta geçerliliği olmayan bu protokol yüzünden darbe olasılığını düşünüyor olabilmek olsa olsa, darbe tehditinden beslenen ve bu sayede toplumda meşruiyet tesis ettiğini zannedenlere yakışır.
Genelkurmay Başkanı’mız da buyurmuş. ‘Emasya kalkabilir’ demiş.
Nihayet, Mehmet Altan ve Genelkurmay Başkanı aynı görüşteler. Bu demokratik adımı da, Genelkurmay Başkanı’nın yüksek müsaadesiyle atıyoruz.
Balık hafızalı aziz demokratlar, 2 Temmuz 1993’de Madımak Oteli’nde insanlar yakılırken, Vali, Vali’nin talebi üzerine müdahale etmek için hazırlık yapan garnizon(Tugay) komutanı ve Belediye Başkanı, üçü birlikte, zamanın Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’yü telefonla arayarak, şehirde silahlı miltanların dolaştığını, şehirde büyük bir gerginlik yaşandığını bildirerek, olaylara müdahale için izin istemişlerdi. Ancak, Ankara, siyasi otorite, 36 saat cevap vermeyerek insanların yanmasına sebebiyet vermişti. Acaba, Emasya Protokolü o tarihte yürürlükte olsaydı, o canlar yanar mıydı?
Yaşasın, yarın daha demokrat olacağız.
Kahrolsun Emasya, Yaşasın Amasya!