Rusya’da otomotiv zamanı, Referans, 05.05.2006

Otomotiv ihracatımız 2006 yılının ilk dört ayında 2001 yılını geride bıraktı. Otomotiv ihracatındaki artışa paralel olarak, ihracatımızın kompozisyonunun değişmekte olduğuna ve otomotivin toplam ihracatımız içerisinde ilk sıraya yükseldiğine dair haber ve yazılar, 1990’lardaki “tekstil ve konfeksiyon” sektöründen beklentilerimizi çağrıştırıyor. Tekstil ve konfeksiyonla olmadı ancak, otomotivle olacak!

İhraç fiyatının kilosu 10-12 dolarlık bir ürün olan otomotivle, “dahilde işleme rejimi” sayesinde kalkınacağız. Otomotiv sektörünün bizi nereye götüreceğini çok değil beş, on yıl sonra göreceğiz.

Bu sektörde Rusya’da neler oluyor?
Başta enerji olmak üzere, üretim girdileri maliyetleriyle emek yoğun sektörlerde bırakın Çin’i, Rusya ile rekabet etme şansımızın dahi bulunmadığına inanan birisi olarak, önümüzdeki yıllarda Rusya’dan Lada’nın yanında diğer uluslararası otomobil markalarını da ithal etmek durumunda kalacağımızı şimdiden söyleyebilirim. Bundan beş, on yıl önce ikinci el otomobil ithalatıyla Avrupa’nın çöplüğü görüntüsü veren Rus otomotiv pazarının bugün gelmiş olduğu nokta, önümüzdeki dönemde bu sektörde hangi gelişmelerin yaşanacağına dair ipuçlarını veriyor. Rusya otomobil satışlarında Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarı olma özelliğini koruyor. Moskova’daki Amerikan Ticaret Odası verilerine göre, 2005 yılında otomobil satışları 26 milyar dolara ulaştı. Bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 44’lük artış anlamına geliyor. Yılda 800 bin adet olan yerel (milli) üretim, toplam talebin ancak yarısını karşılıyor. 2005 yılında sıfır araç ithalatı 450 bin adete ulaştı. İkinci el araba ithalatı da 250 bin düzeyinde. Rusya’daki yabancı üreticiler yıllık 150 bin adet üretim kapasitesine ulaştılar. Yabancı otomobil üreticileri Rusya’daki mevcut yatırımlarının hacmini arttırmaya yönelik adımlar atarken, pazara yeni üreticiler de giriyor. Yabancı yatırımcılar açısından sağlanan istikrar ve güven ortamı ve pazarın büyüklüğü Rusya’nın cazibesini arttırıyor. 1990’larda gümrük birliği üyeliğine paralel olarak, ülkemize bu sektörde yoğun yabancı sermaye girişi oldu. Rakibimiz yoktu. Zaten, 1998 ekonomik krizi nedeniyle, Rusya hiçbir sektörde yabancı sermayenin kapsama alanında değildi. Oysa, bugün Rusya bu sektörde olduğu gibi tüm emek yoğun sektörlerde Türkiye’nin ciddi bir rakibi konumunda. Öte yandan iç pazarın büyük bir potansiyele sahip olması (otomotiv sektöründe yıllık talep 1.6 milyon adet civarında) yabancı yatırımcılar açısında ayrı bir anlam ifade ediyor. Mercedes, BMW, Toyota, Ford, Hyundai, Renault, Fiat, Chevrolet, Kia ve son olarak Nissan’ın 200 milyon dolarlık yatırımla 2009’da üretime geçecek olmasıyla, neredeyse Rusya’da bu sektörde yatırım yapmayan yabancı üretici kalmayacak. 2005 yılından beri Hükümetin yerli otomotiv sanayiin global rekabete hazırlanması amacıyla yürüttüğü çalışmalar sonuçlanmak üzere. Otomotiv yan sanayiinde faaliyet gösteren girişimcilerimiz Rusya’yı vakit geçirmeden mercek altına almalı. Hızla büyüyen bu pazarda doğrudan yatırıma yönelmek gerekiyor. Küçük ve orta ölçekli firmalarımızın bireysel olarak Rusya’da yatırımlara yönelebilmeleri finansal ve teknik açılardan mümkün olamayacağından, daha büyük yapılarda, örneğin TAYSAD vizyonu ile Rusya’da yatırım olanakların araştırmasında büyük yarar var.

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s