Rusya ile ekonomik ilişkilerde beş işbirliği alanı, Referans, 28.07.2006

Dünya Gazetesi yazarı sayın Kenan Mortan’ın 18.07.2006 tarihli köşesinde yer alan “Türkiye-Rusya ilişkilerinde beş yeni alan” başlıklı yazısını büyük bir ilgiyle okudum. Sayın hocamız yıllar önce TV’de, Türkiye – SSCB ilişkilerini ve doğal gaz ticaretini ön plana çıkartan programlar yapardı. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemini vurgulayan yaklaşımından ötürü kendisini ilgiyle takip ederdim. Sayın Mortan’ın son dönemde Türk Rus ilişkilerini ele aldığı değerlendirmelerini de ilgiyle izliyorum. Türk Rus ilişkilerini ele alan yazıların, ekonomimiz açısından son derece anlamlı olduğunu belirtelim. Bu açıdan sayın Mortan’a teşekkürlerimi sunarım.

Yazıdaki “.. beş yeni alan” başlığı açıkça söylemek gerekirse, “yeni” olarak değil de, “işbirliği alanları” olarak verilmeliydi. Zira, belirtilen sahaların hiç birisi “yeni” değil. Hocamızın başlıklarını maddeler halinde irdeleyecek olursak;

(1) Mortan, ”Türkiye’deki Rus yatırımlarını arttırmak gerekiyor. Bu alanda Rusya’nın artık “yeterli” bir sermaye birikimi var” diyor. Bilindiği gibi, Rusların Türkiye’deki yatırımlarının tarihi, Cumhuriyet tarihimiz kadar eskidir. Ancak, Rusya’dan sermaye çekilmesi konusu bir numaralı gündem maddemiz olmalı.

(2) “Türk şirketleri düz ihracat yoluyla yetinmek yerine, Rusya’nın izlediği “ithal ikamesi siyasetini” göz önünde tutarak Rusya’daki yatırımlarını artırmak zorunda” diyor sayın Mortan. Türk firmalarının Rusya’daki yatırımlarının hacmi yetersiz olmakla birlikte, bu konunun tarihçesi de neredeyse Rusya Federasyon’nun tarihi kadar eskiye dayanıyor. Türkiye, Rusya’daki ilk yabancı yatırımcılar arasında yer alıyor. Öte yandan, hocamızın “Rusya’da yatırımlar için bir Rus partner bulunması yatırım ve üretim dönemi bürokrasisini aşmak için iyi olur” yaklaşımının da bugünkü Rusya gerçeğiyle bağdaşmadığını söylemek mümkün.

(3) Hocamızın belirttiği, “BDT üyesi üçüncü ülkelerde yatırım yaparak ürünlerin Rusya’ya ihraç edilmesi” yaklaşımı kısmen doğru olmakla birlikte, bunu tam tersinin yapılması, diğer bir ifade ile, Rusya’da üretim yaparak bunların diğer BDT ülkelerine ihraç edilmesi yaklaşımının daha doğru olacağını düşünüyorum. Zira, Putin’in canlandırmaya çalıştığı eski büyük yapının tüm yolları ya Moskova’ya çıkıyor ya da Moskova’dan geçiyor.

(4) Hocamızın yaş meyve ve sebze ihracatı ile ilgili görüşlerine aynen iştirak ediyorum. Bu konudaki çalışmalara ivedilikle başlanması gerekiyor. Coğrafi yakınlığımıza rağmen, Rusya Federasyonu gibi net tarım ürünleri ithalatçısı bir ülkeye yönelik sebze – meyve ihracatımızın bugünkü seviyesi konusunda Meclis araştırması dahi yapılabilir. Ayrıca, bu konudaki genel yeteneksizliğimizin arkasındaki başarının! boyutu da bilimsel olarak araştırılmalıdır.

(5) Ulaştırma potansiyelimizin TIR nakliyesi yerine, kombine taşımacılığa yönlendirilmesi şeklindeki görüşe de aynen iştirak ediyorum. Türkiye, hocamızın da ifade ettiği üzere, “lojistik zincir yaratmanın” önemini gözardı etti. Her işin başının lojistikten geçtiğini temel koşul olarak benimsemedi.

Hocamızın kendi Rusya bilgilerini güncellemesi ve konuları bilim adamı kimliğiyle “ilgili” ve “yetkili” mercilerin dikkatine taşıması son derece önemli. Sayın Mortan’ın Rusya ve BDT ülkeleriyle ilişkiler konusunu sürekli olarak gündemde tutması dileğiyle.

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s